Ceza Hukukunda Zamanaşımı Süreleri Nelerdir ?

Ceza Hukukunda Zamanaşımı Nedir?

Ceza hukukunda zamanaşımı dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı olmak üzere iki şekildedir. Zamanaşımı devletin vatandaşları üzerindeki cezalandırma hakkının kalkması sonucunu doğurmakta olup bunun için belirlenen sürenin geçmesi anlamına gelmektedir.

Zamanaşımının gerçekleşmesi ile devlet artık kovuşturma ve cezalandırma hususlarında yetkisini kaybetmiş olacağından fail ile ilgili olarak işlem yapamaz ve kesinleşen cezasını da infaz edemez. Yani şüpheli konumdaki kişi hakkında uygulanabilecek yeni bir işlem üzerinde hak bulunmamakta olup devlet şüpheli üzerindeki kovuşturma ve cezalandırma yetkilerini kaybetmektedir.

Dava Zamanaşımı Nedir?

Kanunumuzca belirlenen süreler içinde dava açılmamış veya dava açılmış olmasına karşın belirlenen vakitler aralığında sonuca bağlanamamış ise bu durumda devletin cezalandırma hakkının ortadan kalktığı görülmektedir. Buna göre dava zamanaşımından bahsedebilmemiz için belirlenen süreler içinde;

-Dava açılmamış olmalı

-Dava açılmış olsa da süresinde hükme bağlanamamış olmalı.

Suça konu fiil icra edildikten sonra ceza hukukumuzda belirlenen sürelerin geçmesi ile birlikte artık bu hususta dava açılamaması durumunda dava zamanaşımından söz edilir. Dava zamanaşımı söz konusu ise bu durumda suçluluk hususunun tespitinin yapılamayacaktır. Bu şekilde ilgili suç hakkında bir davanın açılabilmesi mümkün olmayacaktır.

Dava Zamanaşımı Süresi Ne Şekilde Belirlenir?

TCK’ya göre dava zamanaşımı süreleri, her suç için ayrı olacak şekilde, belirtilen cezanın üst sınırı dikkate alınarak belirlenmektedir. Buna göre öncelikle suçun cezasının üst sınırı belirlenecektir. Üst sınırı belirlenmemiş bir suç için hapis cezalarında üst sınır en çok 20 yıl şeklinde kabul edilmektedir. Belirlenen bu üst sınır miktarına bakılarak TCK m. 66’da belirtilen dava zamanaşımı süresinin dolmuş olup olmadığı hesaplanacaktır.

Muhakeme sırasında daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halin mevcudiyeti mümkün ise dava zamanaşımı bu nitelikli halin dikkate alınarak hesaplanması gerekmektedir.

Suçun cezası hapis veya adli para cezası şeklinde düzenlenmiş ise; sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmiş olsa dahi burada dava zamanaşımı süresi hapis cezasının üst sınırının hesaplanması ile belirlenecektir.

Dava Zamanaşımı Süresi Ne Zamandan İtibaren İşler?

Suçun işlendiği günden itibaren kural olarak dava zamanaşımı süresi işleyecektir. Türk Ceza Kanunun 66. Maddesine bakacak olursak dava zamanaşımı;

-Tamamlanan suçlarda suçun işlendiği günden,

-Teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin icra edildiği günden,

-Kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği günden,

-Zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden,

-Çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda ise çocuğun 18 yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.

 

Dava Zamanaşımı Süreleri Ne Kadardır?

Kanunumuza göre suçun ağırlaşması ile söz konusu zamanaşımı süresi artmaktadır. TCK m 66 da belirlenen bu süreler olağan dava zamanaşımı süreleri olarak nitelendirilmektedir. Belirlenen sürelerin geçmesi sonucunda ceza davası hakkında düşme kararının verilmesi gerekmektedir. Buna göre:

-Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,

– Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,

– Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,

– Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,

– Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl olmak üzere dava zamanaşımı süreleri belirlenmiştir. Bu sürelerin geçmesi davanın düşmesine karar verilmesini gerektirmektedir.

Kanunumuz bazı durumlarda zamanaşımı sürelerinin indirilmesi gerekliliğini düzenlemiştir. Buna göre;

-Fiili işlediği sırada 12-15 yaş aralığında olan çocuklar hakkında bu sürelerin yarısının,

-Fiili işlediği sırada 15-18 yaş aralığında olan çocuklar hakkında bu sürelerin üçte ikisinin geçmesiyle zamanaşımı süreleri dolmuş olacaktır. Böylelikle kamu davasının düşürülmesi gerekecektir.

TCK m. 66/7’ye göre belirtilmiş olan ağırlaştırılmış müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi halinde dava zamanaşımı uygulanmaz. Bu suçlar hakkında kamu davası süreçleri her zaman yürütülebilmektedir.

Dava Zamanaşımının Durması Hangi Hallere Mümkündür?

Dava zamanaşımının durması halinde, durmaya sebep olan engelin kalkmasına değil ilgili zamanaşımı süresinin durması ve işlememesi hali söz konusudur.

Ceza hukukunda dava zamanaşımının durmasına sebep olaylar Türk Ceza Kanunu m. 67/1’de düzenlenmiştir. Bu sebepler sayılı olup genişletilmeleri mümkün değildir. Buna göre;

-İzin,

-Karar,

-Bekletici Mesele,

-Suç faili hakkında kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar olması,

-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi sonucunda sanığın denetim süresine tabi tutulması,

-Uzlaşma,

-Kamu davasının açılmasının ertelenmesi durumlarında söz konusu dava zamanaşımı işlemeyecektir.

Dava Zamanaşımının Kesilmesi Hangi Hallerde Mümkündür?

Hukuki bir işlem söz konusu zamanaşımı müddetinin önceden işleyen kısmının sayılmaması ve yeniden tam olarak işlemeye başlaması sonucunu doğurmakta ise sürenin kesilmesinden bahsedilir. Bu halle Türk Ceza Kanunun 67. Maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre bir suçla ilgili olarak;

-Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,

-Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,

-Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,

– Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, dava zamanaşımının kesilmesinden söz edilecektir.

Dava zamanaşımının kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi işlemeye yeniden başlayacaktır. Zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacaktır.

Uzamış Zamanaşımı Süresi Nedir?

Dava zamanaşımının kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi sonuç olarak uzamış olacaktır. Bu durumda dava zamanaşımı ilgili suça ilişkin olarak belirlenmiş olan sürenin en fazla yarısına kadar uzamaktadır. Bu şekilde kesilmelerin bulunması halinde kamu davası hakkında düşme kararı verilebilmesi için uzamış zamanaşımı süresinin geçmiş olması gerekmektedir.

TCK m. 67/4’e göre zamanaşımının kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzamaktadır. Kanunda belirlenen süreler ile 66/1, 66/ 2 ve 66/3. Maddelerde belirlenmiş süreler kastedilmektedir. Bu maddelerde belirlenen sürelerin en fazla yarısına kadar uzamış zamanaşımının gerçekleşmesi mümkün kılınmıştır.

 

Ceza Zamanaşımı Nedir?

Fail ile ilgili kovuşturma işlemlerinin tamamlanması ile ceza verilip bunun kesinleşmesinin ardından belirlenen mahkumiyet hükmünün ceza hukukumuza yazılı süreler içinde infazına başlanmaması halinde ceza zamanaşımından söz edilecektir. Yani kesinleşmiş bulunan ve infaz edilebilir nitelikteki bir mahkumiyetin belirlenen sürelerin geçmesi ile artık infaz edilmesinin mümkün olmaması anlamına gelmektedir. Dava zamanaşımında devletin cezalandırma hakkı ortadan kalkarken; ceza zamanaşımında cezanın infaz edilememesi söz konusudur.

Ceza zamanaşımı re’sen gözetilmelidir.

Ceza Zamanaşımı Süreleri Ne Kadardır?

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 68. Maddesinde ceza zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir.

Bu sürelerin, mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği tarihten veya infazın kesintiye uğraması halinde ise kesintiye uğradığı günden itibaren başladığı kabul edilmektedir. Buna göre aşağıda belirtili sürelerin geçmesi ile cezanın infaz edilebilirliği ortadan kalkmaktadır:

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.

Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.

Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmi dört yıl.

Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.

Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.

Fiili işlediği sırada 12-15 yaş aralığındaki çocuklar hakkında, bu sürelerin yarısının; 15-18 yaş aralığındaki çocuklar hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez

Müsadere zamanaşımı: TCK m. 70’e göre müsadereye ilişkin hüküm cezanın kesinleşmesinden itibaren 20 yıl geçmek ile artık infaz olunamaz.

Kanunda belirtilmiş yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya 10 yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmamaktadır.

Ceza zamanaşımı, infazın bir nedenle kesintiye uğradığı veya hükmün kesinleştiği günden itibaren işlemeye başlar. Kalan ceza miktarı esas alınarak bu süreler hesaplanmaktadır.

Türleri başka cezaları içeren mahkumiyet hükümleri, içlerinde en ağır ceza için konulan sürenin geçmiş olması ile birlikte artık infaz edilemeyecektir.

Ceza Zamanaşımı Sürelerinin Kesilmesi Hangi Hallerde Mümkündür?

Ceza zamanaşımı süresi kesilmesi halinde süreler yeniden işlemeye başlayacaktır. Ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi belli koşullarda gündeme gelmektedir. Bunlar:

-Hükümlü cezanın infazı için fiilen yakalandığında,

-Mahkumiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre tebligat yapıldığında,

-Hükümlü önceki suçundan dolayı mahkûmiyetinin ardından üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezası olan kasıtlı bir suç işlediğinde ceza zamanaşımının kesildiğinden bahsetmek mümkün olacaktır.

Ceza hukukuyla alakalı daha fazla içeriğe ulaşmak için hemen Ceza Hukuku Makaleleri sayfamızı ziyaret et.

Ezgi Sapmaz Hukuk Bürosu Ücretli Danışmanlık Banner

Ezgi Sapmaz

Avukat Arabulucu Ezgi SAPMAZ, aile ve ceza hukuku alanında uzmanlaşmış, deneyimli bir avukattır. Mesleğine duyduğu derin saygı ve bağlılıkla, müvekkillerine adil ve etik hizmet vermeyi amaçlar.
Başa dön tuşu